31 Temmuz 2013 Çarşamba

Vermek Çoğalmaktır

Vermek Çoğalmaktır
Bir zamanlar bir köylü bir medresenin kapısını çaldı. Kapılara bakan talebe gelip kapıyı açtığında köylü ona nefis bir salkım üzüm uzattı. “Bunlar benim bağımın en güzel üzümleri. Size hediye olarak getirdim.” “Teşekkür ederim” dedi talebe. “Onları hemen hocamıza götüreceğim. İkramınızdan çok memnun olacaktır.”

Sobadaki Hikmet

SOBADAKİ HİKMET

Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet, bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakında ki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarıda, altındaki dizili taşların üzerindedir.

Hayattaki acılar tuz gibidir

Hayattaki acılar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok

Hintli bir yaşlı usta, çırağının herşeyden sürekli şikayet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Hayatındaki herşeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi.

3 FİLTRE

3 FİLTRE

Bir gün, bir tanıdığı bir bilgeye rastladı ve:
“Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?” diye sordu.
Bilge:
“Bir dakika bekle” diye cevap verdi. “Bana birşey söylemeden önce senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna Üçlü Filtre Testi deniliyor.”

Üç Sual ve Bir Cevap

Üç Sual ve Bir Cevap

Mevlânâ’ya felsefecilerden bir grup gelerek bazı sorular sormak istediklerini söylediler. Mevlânâ’da onları hocası Şems-i Tebrîzî’ye havale eder. Bunun üzerine onun yanına giderler. Şems-i Tebrîzî mescidde, talebelerine, bir kerpiçle teyemmümün nasıl yapılacağını gösteriyordu.

Sihirli Keman

Sihirli Keman

Bir zamanlar, genç bir kadın, kocasını ve küçük yaştaki oğlunu terk ederek ortadan kaybolmuş ve bir daha da görünmemişti. Kocası bir süre bekledi, sonra yeniden evlendi. Çocuk okula başladı, ama derslerinde hiç mi hiç başarılı değildi. Yaşıtları arasındaki en başarısız öğrenciydi.

Yeşil Elbise

Yeşil Elbise

Yolda karşılaştığımızda ezan okunuyordu.
- Gel seni camiye götüreyim, dedim. Bugün Cuma biliyorsun.
- Sen de benim camiye gitmediğimi biliyorsun.
- Biliyorum ama, sebebini de gerçekten merak ediyorum? dedim.
- Ne bileyim olmuyor işte, dedi. Belki çevrenin de tesiri var.

Taş Atana Gül


Taş Atana Gül
Bir zamanlar iki arkadaş çölde yolculuk yapıyorlardı. Yolun bir yerinde aralarında tartışma çıktı ve arkadaşlardan birisi diğerinin yüzüne tokat attı. Tokat yiyen arkadaşın canı yanmış. kalbi kırılmıştı; ama hiçbir şey demedi. sadece eğilip kuma şunları yazdı:

Zehirli Gelin

Zehirli Gelin
Uzun yıllar önce, Çin'de Li-li adında bir kız yaşıyordu. Günler günleri, yıllar yılları kovaladı ve çoğu genç kız gibi Li-li de günün birinde bir delikanlıyla evlendi. Li-li'nin kocası zengin biri olmadığı gibi, ailesine karşı sorumluluklarına dikkat eden biriydi de.